Yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda insan vücudunun hastalıkları iyileştirme potansiyeli olduğu artık biliniyor. PRP(Platelet Rich Plasma) tedavisi kişinin kendi kanıyla iyileşmesine imkân sağlayarak ilaç yerine bu potansiyeli kullanan yeni bir tedavi yöntemidir. PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisiyle kas-iskelet sistemi yaralanmaları ve hastalıklarının iyileşmesi sağlanarak, omuz ağrıları, ön çapraz bağ yaralanmaları, eklem kireçlenmesi, ayak bileği burkulmaları gibi birçok rahatsızlık tedavi edilebiliyor.
Dokular İyileşerek Yenilenmesinde PRP’nin Etkisi Nelerdir?
PRP (Platelet Rich Plasma) trombositten zengin plazma anlamındadır. Trombositler kanın pıhtılaşmasından sorumlu olmakla birlikte, aktive edildikleri zaman büyüme faktörleri olarak bilinen iyileştirici proteinler salgılayarak dokuları iyileştirip yenileme özelliğine sahiptir.
PRP tedavisinde kullanılan trombositler hastanın kendi kanından alınan numuneden ayrıştırılarak, yüksek konsantrasyonda trombosit ve büyüme faktörleri bulunan serum elde ediliyor. Bu serum yaralı bölgeye enjekte ediliyor. Normal kanın 1 mililitresinde 150.000-400.000 trombosit bulunurken PRP’de bu sayı 1.000.000’un üzerine çıkıyor. Bu trombositler ayrıca sessiz lokal kök hücrelerini aktive ederek plazma sıvısı doğal bir ilaç gibi etki ederek, yaralanmanın ve zedelenmenin olduğu tendon kıkırdak gibi yapıların iyileşmesini hızlandırıyor.
PRP, Uzman Bir Ekip Tarafından Mı Hazırlanıp ve Uygulanmalı?
Omuz ağrıları, tenisçi dirseği, golfçu dirseği, ön çapraz bağ yaralanmaları; diz, omuz, kalça eklem kireçlenmesi, diz kapağı tendiniti, ayak bileği burkulmaları, topuk dikeni ve kulunç ağrısı olarak bilinen kas gerginliklerinde PRP tedavisi uygulanır. PRP uygulamasında steril bir ortamda alınan hastanın kendi kanına uygulanan özel işlemlerle trombositler kanın diğer şekilli elemanlarından ayrılarak tedavi edilecek bölgeye bu sıvı enjekte edilir. PRP’nin kalitesi, trombositlerin yaşama kabiliyetine bağlı olduğu için PRP uzman bir ekip tarafından hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Canlılığını kaybeden trombositler aktive edilemeyeceği için PRP’nin hazırlama sürecinde trombositler canlılığını sürdürebilmesi son derece önemlidir. Bunun yanında, PRP uygun şekilde hazırlanmazsa, trombositler erken aktive olur ve daha hazırlık safhasında büyüme faktörleri kaybolabilir.
PRP’nin Yan Etkisi Var Mı?
PRP tedavisinde ilk enjeksiyondan 3 hafta sonra hasta tekrar değerlendirilmelidir. Uygulama 3 hafta arayla 6 aylık dönem içinde 3 enjeksiyona kadar yapılabilir. Doku iyileşmesini hızlandırmak için işlem sonrası fizik tedaviye devam edilebilir. Yapılan bilimsel çalışmalarda %80 – %85 oranında başarı oranı olan PRP uygulamasında hastaların bir çoğunda ilk enjeksiyon sonrası kısmen veya tamamen iyileşme görülmüştür. PRP tedavisinde kullanılan trombositler hastanın kendi kanından alınan numuneden ayrıştırılarak elde edilen bir serum olduğu için yan etkisi yoktur. Sadece uygulama yapılan bölgede etkisi 1-2 gün içinde kendiliğinden geçen bir ağrı ve şişme yapabilir. Ağrı ve şişme etkilerini azaltmak için tedavi öncesi başlanarak 5 gün süre ile ağrı kesici ilaç kullanılabilir.